8 Mart saldırılarla…

Bu yıl 8 Mart, kadın işçilerin ölüm haberiyle geldi.

Türk Metal’in düzenlediği 8 Mart emekçi kadınlar günü etkinliğine katılmak üzere Ankara’ya gitmekte olan kadın işçileri taşıyan otobüs, Bursa’nın İnegöl ilçesinde kaza yaptı. Kazada 7 işçi hayatını kaybetti, 34 işçi yaralandı. Kazada hayatını yitiren Türk Metal sendikası 1 No’lu şube üyesi kadın işçilerin isimlerinin Leyla Çiçek, Refika Barışsever, Özlem İnan, Fatma Hacıoğlu, Güleydan Sezer, Elvan Mutlu ve Leyla Yalçın olduğu açıklandı. İşçiler, Bursa’da otomotiv yan sanayi üretimi yapan Yazaki ve Delphi fabrikalarında çalışıyorlardı.

Birçok alanda ise 8 Mart etkinlikleri, devletin saldırıları ile karşı karşıya kaldı. En şiddetli saldırı Kocaeli’nde gerçekleşti. Kadın Platformu’nun İzmit merkezdeki Yürüyüş Yolu’nda düzenlemek istediği eyleme saldıran devlet, 35’i kadın 39 kişiyi gözaltına aldı. Kadınlar gecenin ilerleyen saatlerinde serbest bırakıldı.

 

Mersin’de Baro Başkanı saldırdı

Mersin Barosu’nun düzenlediği 8 Mart etkinliğinde, Baro Kadın Komisyonu’nun hazırladığı basın açıklaması, Baro Başkanı Ali Er’in saldırısına uğradı. Başkan Er, açıklamayı okumak isteyen Av. Şilan Türk’ü tartaklayarak kürsüden itti.

Tartışma etkinlik öncesinde, her yıl okunması teamül haline gelen TÜBAKKOM’un 2017 yılı Dünya Kadınlar Günü nedeniyle hazırlamış olduğu ve bütün barolarda aynı gün okunması kararlaştırılan basın açıklaması metninde geçen ve AKP’yi eleştiren ifadeler nedeniyle başladı. Metinde geçen “son on yılda artan şiddet”, “kararlı bir devlet politikasının uygulanmaması” ve “şiddetin her türlüsüne HAYIR” ifadelerine tahammül edemeyen baro başkanı, metnin okunmasına karşı çıktı. Özellikle “HAYIR” kelimesinin büyük harfle yazılmış olması, tartışmayı büyüttü. Kadın komisyonu ise, metni olduğu gibi okumalarına izin vermeyen baro başkanına tepkiyle istifa edeceklerini açıkladılar. Ve 8 Mart etkinliğinde, 15 kadın avukat adına hazırlanan istifa metnini okuyan Av. Şilan Türk, kürsüde baro başkanının saldırısına maruz kaldı. Av. Türk’ü iten baro başkanı Er, avukatların büyük tepkisi ile karşılaşınca, kürsüyü yeniden Av. Şilan Türk’e bırakmak zorunda kaldı. 

 

Bilgi Üniversitesi’nde cihatçı çeteler

8 Mart günü Bilgi Üniversitesi’nin bahçesinde açılan standa, cihatçı çeteler saldırdı. 15-20 kişilik bir grup, okulun giriş kapısındaki turnikelerden atlayarak içeriye girdi ve tekbir getirerek 8 Mart için kurulan standa saldırdı. Saldıranların arasında okulun öğrencileri de vardı.

Saldırganlar standı dağıttılar ve orada bulunan öğrencilerden İrem Esmer’i yaraladılar. Yere düşen öğrencinin yüzüne de tekme attılar.

Okulun güvenliği, saldırıyı seyretmekle yetindi. Okulun kendi öğrencilerinin herhangi bir eylemi olduğu zaman hemen tepki gösteren güvenlik, sakalları ve kıyafetleriyle cihatçı oldukları açıkça belli olan, tekbir getirerek zaten kimliklerini ortaya koyan bu saldırgan güruha karşı harekete geçme ihtiyacı duymadı. Direnen öğrencilerin, cihatçılardan bazılarını yakalaması üzerine, adeta cihatçıları korumak için olaya müdahale etmeye başladı. Saldırıyla ilgili 6 kişi gözaltına alındı, diğerleri ise kaçtı. Zaten gözaltına alınanlar da serbest bırakıldı.

Saldırının ertesi günü, öğrenciler rektörlük önünde bir protesto gösterisi gerçekleştirdiler. Son dönemde okuldaki güvenlik önlemlerinin artırıldığını söyleyen rektör de öğrencilerin protestosuna maruz kaldı. Gerçekten de, son günlerde okulun girişine turnikeler yerleştirilmiş, kontroller artırılmıştı. Bu durum, okulun öğrencileri üzerindeki baskıyı artırma amacını taşıyordu. Bütün üniversitelerde “güvenlik” kontrolleri devrimci-demokrat öğrenciler üzerinde terör estirmek, onları kontrol altında tutmak için yapılır. Okul girişinde kontrollerin en fazla artırıldığı günlerde, faşistlerin bıçaklı-satırlı bir saldırısının gerçekleşmesi adeta kaçınılmazdır. Devrimcileri didik didik arayan okul güvenliği, faşistlerin aletlerini içeri sokmalarına yardımcı olur hatta. 8 Mart günü Bilgi Üniversitesi’nde de bu tablo yaşandı. Cihatçılar, turnikelerden atlayarak, son derece rahat biçimde gerçekleştirdiler saldırılarını. Ancak bu saldırı öğrencilerin öfkesini daha da büyüten bir etki yarattı.

* * *

8 Mart, başta İstanbul olmak üzere birçok yerde kutlandı. Sadece yasal mitinglerle değil, fiili eylemlerle de kadınlar güçlerini ortaya koydular. Devletin kuşatmasına rağmen bu yıl da 8 Mart akşamı İstiklal Caddesi’nde bir yürüyüş gerçekleştirdiler.