3. sayfa

TÜİK’ten İŞKUR’a hepsi yalan söylüyor: YALANLAR ve GERÇEKLER

Temmuz ayı, maaşlara enflasyon farkının verileceği ay olmasından dolayı her zaman enflasyon oranının merakla beklendiği ay olmuştur. Ama bu yıl her zamankinden farklıydı. Çünkü en temel ihtiyaç maddelerine yapılan astronomik zamlarla alım gücü arasındaki uçurum açıldıkça açılmıştı. Onun için gözler TÜİK’in vereceği enflasyon oranına çevrildi. Diğer yandan aylardır üzerinde konuşulan asgari ücret zammının ne olacağı bekleniyordu. Türk-İş gibi sarı bir …

Devamını oku

Yoksulluğu “sürdürmek” değil kaldırmak için…

Bir yanda savaşlar, diğer yanda salgın hastalıklar, kapitalizmin varolan açmazlarını, eşitsizliklerini her geçen gün daha da büyütüyor. Özellikle Ukrayna savaşı ile birlikte gıdada yaşanan krizin derinleşmesi, açlık tehlikesini tüm dünya halkları için somut bir tehlike haline getirdi. Kapitalist sistemin ağababalarını biraraya getiren Davos Zirvesi’nin bu yılki toplantısına da açlık tehlikesi damgasını vurdu. Mayıs sonunda gerçekleşen toplantıda yayınlanan raporlar, “bir yanda …

Devamını oku

2022 1 Mayısı’nın gösterdiği: Yasal icazetcilik değil fiili-meşru mücadele!

Bu yıl da 1 Mayıs “iki ayrı 1 Mayıs” şeklinde geçti. Bir yanda icazetli mitingler, diğer yanda her tür engele, yasağa rağmen fiili-meşru mücadeleyle 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama isteği ve iradesi vardı. Bir yanda reformist-parlamentarist eğilimin baskın olduğu kutlamalar yapılırken, diğer yanda komünist ve devrimcilerin 1 Mayıs’ı tarihine, özüne uygun kutlama çabası ve polisin estirdiği terör vardı.   Her yasal …

Devamını oku

Burjuva muhalefetin “Godot” bekleyişi…

“Godot’yu Beklerken” adlı kitap-tiyatro, Samuel Beckett’in 1949’da yazdığı, tüm dünyada geniş yankı uyandırmış, edebiyat tarihinin çok önemli klasiklerinden biridir. “Absürt” tiyatronun temsilcisidir bu eser. “Yapacak hiçbir şey yok” cümlesiyle başlar bu tiyatro. İkinci kişi “Bu düşünceye inanmaya başlıyorum” diyerek devam eder. İlerleyen diyaloglarda ne yapacaklarını planlamaya çalışırken “hiçbir şey yapmayalım, bu daha emniyetli olur” kararına varırlar. Bir bekleyiş öyküsüdür bu. …

Devamını oku

Savaş artık Avrupa’da! Kahrolsun Emperyalist Savaş!

Rus tanklarının 22 Şubat günü Ukrayna sınırlarından içeri girmesiyle birlikte, Ukrayna’da savaş başladı. Böylece son haftalarda karşılıklı olarak tırmandırılan savaş gerilimi, doğrudan savaşa dönüştü. Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Yemen gibi cephelerin ardından, III. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın yeni sahası artık Ukrayna’dır. Ve Ortadoğu’dan Avrupa’ya taşınmış durumdadır.   Savaşı kim çıkardı? Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgal etmeye başlaması, sıcak savaşı başlatan unsur oldu. …

Devamını oku

Sen karşı çıkmadıkça…

Erdoğan, 4 Ocak günü yaptığı konuşmada CHP’ye “sakın sokağa çıkmaya kalkışmayın! 15 Temmuz’da ne olduğunu unutmayın!” diye bağırdı. Kılıçdaroğlu hemen cevap verdi: “Biz zaten hiç sokağa çağırmadık ki!” Hükümetiyle, muhalefetiyle düzen partilerinin buluştuğu nokta tam olarak burası işte: Kitleler “görünmez” olmalı ki, sömürü düzeni devam etsin!   Göz göre göre Artık hiç bir şey gizli kapaklı yapılmıyor; her şey gözlerimizin …

Devamını oku

“Korku iklimi” yaratmak…

Artık katlanılmaz hale gelen ekonomik kriz ve siyasi baskılar nedeniyle, kitlelerin Erdoğan’a ve AKP’ye yönelik öfkesi ve tepkisi arttıkça, kitlelere dönük tehditlerin de dozu giderek yükseliyor. Tehditler havada savruluyor; ürkütücü açıklamalar peşpeşe geliyor. Son olarak Erdoğan, 27 Ekim günü meclis toplantısında Kılıçdaroğlu’na dönük Çubuk’taki linç girişiminin görüntülerini izlettirdi ve ardından tehdit etti. Öncesinde yine Erdoğan, Meral Akşener’e Karadeniz’de yapılan saldırı …

Devamını oku

Yoksullaştıran “büyüme”

Üstüste açıklanan ekonomi rakamlarıyla oldukça pembe bir tablo çiziliyor. Resmi devlet kurumları, işsizlikten enflasyona, büyüme oranlarından Merkez Bankası rezervlerine kadar pek çok alanda “göz kamaştırıcı” rakamlar açıklıyorlar. Öyle ki, yandaş gazeteciler bu durumu, “ekonomik şahlanış” olarak yorumladılar; yine dünyanın bizi “kıskandığını” söylediler. Oysa ekonominin gerçek durumu, bu rakamların yanına bile yaklaşamayacak kadar kötü.   Hormonlu büyüme Önce büyüme rakamlarına bakalım. …

Devamını oku

Sistemin kendisi MÜSİLAJ

Son aylarda kelime dağarcığımıza bir terim daha girdi; müsilaj! Marmara Denizi’nin kıyıları kirli sarı bir tabaka ile kaplanınca, müsilaj (deniz salyası) bugünlerde sıkça kullandığımız bir sözcük oldu. Ve sadece denizin-doğanın kirlenmesini değil, siyasal-toplumsal tüm alanlardaki kirlenme için de kullanılmaya başlandı; böylece “müsilaj”ın kullanım alanını genişledi. Önce müsilajın ne olduğuna bakalım. En özet haliyle, sanayi ve evsel atıkların arıtılmadan ya da …

Devamını oku

Mafyalaşma, çürüme, karapara: Sömürücü devlet!

Sedat Peker konuşuyor, pislikler ortalığa saçılıyor. “Yeni bir Susurluk” diye tanımlayanlar var bu durumu. Oysa “yeni” değil; Susurluk’un devamı sözkonusu. Susurluk’ta ortaya çıkan “Mafya Devlet” ile yeterince hesaplaşılmamış olmanın sonuçları bunlar.   Kirli ilişkiler ağı Mafya ile devletin ilişkisi ilk defa dökülmüyor ortaya. Daha önce de pek çok örneğini gördük, yaşadık. Mesela Susurluk’ta İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, aşiret …

Devamını oku