Etiket arşivi

12 Eylül zihniyeti sürüyor

12 Eylül’ün üzerinden 42 yıl geçti. Ama bugün hala 12 Eylül anayasası, kurumları, en önemlisi zihniyeti varlığını koruyor. AKP’nin “darbe karşıtı” maskesi düşmüştür! O, bu darbelerin bir ürünü ve ondan en büyük yarar sağlayan parti olmanın ötesinde; yaptığı “sivil darbeler”le 12 Eylül’ü aratmayan bir yönetim inşa etti. Dolayısıyla AKP’ye karşı mücadele, faşizme ve darbelere karşı mücadeledir.  Erdoğan son olarak Fatsa’nın …

Devamını oku

“Darbe, Yenilgi, Direniş; 12 EYLÜL” kitabının 3. baskısı yapıldı

“Darbe, Yenilgi, Direniş; 12 EYLÜL kitabının ilk iki baskısı tükendiği için 3. baskısını yapmak ihtiyacı doğdu. Kitabın “Üçüncü baskıya önsöz” bölümünü yayınlıyoruz.   “Darbe, Yenilgi, Direniş 12 EYLÜL” kitabının ilk baskısı, Eylül 2012 tarihinde yapıldı. Kısa sürede tükenince, Mart 2013 tarihinde ikinci baskı ihtiyacı doğdu. Şimdi 9 yıl aradan sonra, üçüncü baskısı ile karşınızdayız. 12 Eylül kitabı, AKP hükümetinin 2010 …

Devamını oku

12 Eylül’e sıkılan “İLK KURŞUN”: OSMAN YAŞAR YOLDAŞÇAN

“İLK KURŞUN” OSMAN YAŞAR YOLDAŞÇAN (*) ÖLÜMSÜZ PROLETARYA KAHRAMANININ HAYATI VE MÜCADELESİ   Birinci Bölüm   I   Ölüme Nasıl Meydan Okundu, Nasıl Kahramanca Ölündü   1980 yılının 29 Eylül günüydü. O gün İstanbul’da gökyüzü koyu gri bulutlarla kaplanmıştı. Kesik kesik yağmur yağıyor, su damlacıkları duman tabakasıyla örtülü gibi görünen deniz üstündeki sislerin içinde gömülüp gömülüp kayboluyorlardı. Hava soğuk, sokaklar …

Devamını oku

12 Eylül’ü, direnenlerden öğrenmek…

Bugüne kadar 12 Eylül’e dair çok şey yazıldı, söylendi. Ancak 12 Eylül’e ilişkin tüm anlatımlarda, 12 Eylül’ün nasıl vahşi bir saldırı olduğu, devrimcilerin ve kitlelerin ne kadar mağdur olduğu, yapılan işkenceler, katliamlar, cezaevlerindeki saldırılar vb. üzerinde duruldu. Oysa, “dövüşenler de vardı o havalarda!” 12 Eylül, bazıları için ağır bir “yenilgi” iken, bazıları için büyük bir direniş destanıydı. Cuntanın en karanlık …

Devamını oku

12 Eylül’de yaşanan hak gaspları

Resmi rakamlarla 650 bin insan gözaltına alındı. Kayıtlara geçmeyenlerle birlikte düşünülürse, 1 milyonu aşkın kişinin gözaltına alınıp işkencelerden geçirildiğini söyleyebiliriz. Öyle ki, işkence yapılacak alan bulmakta zorlandılar. Sadece emniyet müdürlükleri, karakollar ve kışlalar değil okullar, devlet kurumları, spor salonları, camiler de sistematik olarak yapılan işkencenin mekanı oldu. 12 Eylül’den 20 gün sonra idamlar başladı ve 50 kişi asıldı. 229 kişi …

Devamını oku

12 Eylül yıllarında katledilenler

12 Eylül yıllarında; * 7 bin kişi için idam cezası istendi, * 517 kişiye idam cezası verildi, * 124 kişinin idam cezası Askeri Yargıtay tarafından onaylandı, * Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı (18 devrimci, 8 gerici-faşist, 23 adli suçlu, 1 ASALA militanı), * * * 12 Eylül yıllarında yüzlerce insan, devletle karşı karşıya kaldığı koşullarda, işkencede, cezaevinde ya da …

Devamını oku

12 Eylül’e sıkılan “ilk kurşun”; OSMAN YAŞAR YOLDAŞCAN

Daha 12 Eylül’ün üzerinden 17 gün geçmişti. Osman ve yoldaşı aynı zamanda teyzesinin oğlu M. Fatih Öktülmüş’le birlikte bir eylem hazırlığında içindeyken, devreye gezen askerlerle karşılaştılar. Askerlerin üzerlerine gelmesiyle birlikte çatışma başladı. Kısa bir süre sonra Fatih kolundan yaralandı. Sokak aralarında çatışmayı sürdürken birbirlerini kaybettiler. Osman sonra Bağcılar tarafında bir inşaata girerek son mermisine kadar savaşıp şehit düştü. Bu ölüm, …

Devamını oku

12 Eylül’ü direnenler yargılar!

12 Eylül 1980, askeri faşist darbenin tarihidir. Kapkara günlerin başlangıcı; zulmün, işkencenin, sömürünün had safhaya çıkışıdır… Ne var ki 12 Eylül, tarihte kalmış, izleri artık silinmiş bir gün de değildir. Yasaları, uygulamaları ve zihniyetiyle halen varlığını sürdürmektedir. Aradan geçen 40 yıla rağmen, 12 Eylül zihniyeti ve uygulamaları devam ediyor. Halen ölüm oruçlarında tutsaklar ölüyor, devrimci-demokrat sanatçılara, gazetecilere saldırılar artıyor, Kürt …

Devamını oku

Bir “anı” kitabı: Her şey bitti… Kişisel kavga sürüyor! – 2

pdd-arka-logo-1

Geçen sayımızda H.Selim Açan’ın (HSA) iki cilt halinde çıkan “anı” kitabına dair değerlendirmelerimizi en özet haliyle ortaya koymuştuk. ‘70’lerden günümüze Türkiye devrimci hareketinin kimi kesitlerini, özel olarak da ihtilalci komünist hareketin tarihini konu aldığı, ama hiçbir delil-kanıt göstermeden ahkam kestiği, kendini öne çıkarmak adına devrimin-örgütün tarihiyle oynamaya kalktığı için, ele almak zorunda kaldığımızı belirtmiştik. Kitabın sadece bir bölümünü oluşturan “dublör”le …

Devamını oku