Etiket arşivi

Bir “anı” kitabı: Her şey bitti… Kişisel kavga sürüyor! – 2

pdd-arka-logo-1

Geçen sayımızda H.Selim Açan’ın (HSA) iki cilt halinde çıkan “anı” kitabına dair değerlendirmelerimizi en özet haliyle ortaya koymuştuk. ‘70’lerden günümüze Türkiye devrimci hareketinin kimi kesitlerini, özel olarak da ihtilalci komünist hareketin tarihini konu aldığı, ama hiçbir delil-kanıt göstermeden ahkam kestiği, kendini öne çıkarmak adına devrimin-örgütün tarihiyle oynamaya kalktığı için, ele almak zorunda kaldığımızı belirtmiştik. Kitabın sadece bir bölümünü oluşturan “dublör”le …

Devamını oku

Şimdi “Fransızca konuşma” zamanı

Marksist literatürde “Fransızca konuşmak”, eylemin diliyle konuşmak demektir. Lenin’in ifadesiyle; “ayağa kaldırıcı sloganlarla kitlelerin doğrudan mücadelesini, enerjisini artırmak ve çapını genişletmek”tir. Bu tanım Fransa’nın tarihine atıfla yapılıyor. 1789 Devrimi’nden Paris Komünü’ne büyük dönüşümlere imza atması, radikal ve kesin sonuçlara götüren eylemlere sahne olması, “Fransızca konuşmak” diye bir terimi üretmiş. “Fransızca konuşmak” yükseliş dönemine geçildiğinin işaretidir aynı zamanda. Tersten “Almanca konuşmak” …

Devamını oku

Parlamentarizm – 2: Bolşeviklerin parlamento deneyimi

Her tür revizyonist-reformist akım, parlamento düşkünlüğünü perdelemek ve devrimci-demokrat kesimleri yedeklemek için, varolan düzeni değiştirmek amacıyla parlamentoya girdiklerini iddia eder. Kendilerine karşı çıkan devrimci ve komünistleri ise, “sekterlik”le, “dönemin ruhuna ayak uyduramamak”la suçlar. Bu dün de böyleydi, bugün de böyledir. Günümüzde artık ML kavramları kullanmaktan da kaçınan, burjuva literatürle konuşup-yazan bu kesimler, kendi tabanında devrimci duyguları taşıyanları ve komünist ve …

Devamını oku

FAŞİZM HUKUKSUZLUKTUR! Kendi yasalarını bile çiğner!

Devlet, her dönem ‘demokrasi’ adı altında insanları sindirmeye, bastırmaya çalışmıştır. Krizin etkisi her kesimde hissedilmeye başlandığında; krizi atlatmak ve faturasını işçilere yüklemek için parlamento aracılığıyla yasalar çıkarmış, karşı çıkanları polisiyle ezmeye çalışmış, kendi mahkemelerinde yargılamıştır. Son yıllarda işsizlikle, kıdem tazminatının gaspedilmeye çalışılmasıyla, en temel haklarımızın budanmasıyla, her şeyin özelleştirilmesiyle, sularımızın-ormanlarımızın talan edilmesiyle karşı karşıyayız. Her kesim, ellerinden alınmak istenen yaşam …

Devamını oku