Etiket arşivi

“Seçmen” değil, “halk”ız! Sandıkla değil mücadelemizle değiştireceğiz!

Seçim yolsuzlukları ve hilelerle dolu bir seçimi daha geride bıraktık. Her anından “kumpas” taşan bu seçimin sonrasında, kitlelerin düzen partilerine bir kere daha güven duyması ve sandığa koşması, bir kere daha bu tiyatronun parçası olması isteniyor. Elbette aktif, önemli, belirleyici bir parçası olarak değil; sahnedeki bir dekor, masadaki bir süs, perdenin bir kıvrımı olarak varolması, asla ve asla bunun ötesine …

Devamını oku

31 Mart seçimleri: BİR DÖNEMİN SONU!

pdd-arka-logo-1

31 Mart seçimleri, Türkiye siyasetinde bir dönemin sonu olarak tarihe geçecek niteliği sahip. 25 yılın ardından en önemli belediyelerde ortaya çıkan değişiklik, 17 yılın ardından Türkiye siyasetinde de bir değişikliğin habercisidir. Seçimin kaybedeni AKP’dir; kazananı ise, ekonomik kriz ve siyasal baskılar karşısında halkın AKP-MHP blokuna karşı artan tepkisi, öfkesidir. Seçim öncesi yapılan onca anti-demokratik uygulamaya, hiç adil olmayan koşullara rağmen, …

Devamını oku

Başlamadan biten seçim

pdd-arka-logo-1

Sonuçlar açıklandı ve Erdoğan bir seçimi daha kazandı. Hem de seçimlerden üç gün önce Anadolu Ajansı’nın geçtiği yüzde 52.5 gibi bir oranla… Keza Erdoğan’ın seçim öncesi partililere yaptığı konuşmada söylediği gibi, “seçimi başlamadan bitirerek”!.. 24 Haziran seçimlerinin diğerlerinden temel farkı, AKP’nin artık seçim hileleriyle de yetinmeyerek, seçimleri “başlamadan bitirmesi”ydi, yani seçimlerden önce sonuç belirlenmiş, hatta açıklanmıştı. Zaten seçim sonuçları da …

Devamını oku

Umut ve umutsuzluk üzerine

Daha önce birçok kavramın içi nasıl boşaltıldıysa, bugünlerde en çok umut ve umutsuzluk üzerinde oynanıyor. Seçimlerin gündeme gelmesiyle birlikte daha sık tekrarlanan ve farklı anlamlar yüklenen bir kavram oldu umut ve umutsuzluk… Öyle ki, bu koşullar altında seçimlere katılmayı doğru bulmamak, bunun AKP’yi ve yaptıklarını meşrulaştıracağını söylemek, “umutsuzluk” addediliyor. “Umut” ise, her ne olursa olsun seçimlere katılmak, dahası seçim güvenliği …

Devamını oku

1 Kasım seçimlerinin ardından…

Türkiye tarihinde bir ilk gerçekleşti ve 5 ay içinde iki kez “genel seçim” yapıldı. Bu belki dünyada bile görülmemiş bir olaydı. Ama bunu sadece AKP’ye bağlamak eksik ve yanlış olur. AKP’nin her tür keyfiyetine, dayatmasına boyuneğen muhalefet partilerinin de bunda payı vardır. Bu “başarı” hepsinindir. 1 Kasım seçimleri de bunun bir sonucudur. Şimdi yine elbirliği ile 1 Kasım seçimlerini kutsuyorlar! …

Devamını oku

HDP’nin 5 ayı

HDP’nin seçimlerde yaşadığı oy kaybı, seçim sonuçlarının en çok tartışılan noktalarından biri. Genel eğilim, HDP’nin “Kürt oylarını çantada keklik gördüğü”, yanısıra “PKK’nin yükselttiği savaşın HDP’ye zarar verdiği” başlıklarında yoğunlaşıyor. Seçim sonuçlarının gerçek rakamlar olmadığını, AKP’nin seçim hileleriyle, bütün verilerin altüst olduğunu bir kez daha belirtelim. Bu nedenle, HDP’nin aldığı seçim yenilgisini rakamlar üzerinden konuşmayı doğru bulmuyoruz. Ancak geçen 5 ay …

Devamını oku

“Eşit, özgür ve adil” bir seçim!?

Kadın hakları mücadelesinin önemli isimlerinden biri olan Emma Goldman, “Oy kullanmak bir şeyleri değiştirseydi, onu da yasaklarlardı” demişti. Çünkü her seçim, sistemi aklamak için yapılır. Ama bu arada, kitleler, kendi görüşlerinin dikkate alındığı yanılsaması içine sokulur. Gerçekte ise, sömürücü sistemde hiçbir seçim “eşit, özgür ve adil” koşullarda gerçekleşmez. En başta, propaganda yapma hakkı, her zaman egemen sınıflara tanınan bir haktır; …

Devamını oku

Seçimlere dair masallar ve gerçekler

1- 7 Haziran’dan bu yana seçimlerde ne kadar çok kişi oy kullanırsa, AKP’nin o oranda gerileyeceği propaganda edildi. Oy kullanmayanların daha çok sol, sosyalist kesimler olduğu, bunun da AKP’nin işine yaradığı söylendi. Ve 1 Kasım’da oy oranı 7 Haziran’a göre bile artarak yüzde 87’ye ulaştı. Buna rağmen AKP 7 Haziran’ın çok üzerinde bir oy alarak yine tek başına hükümet kuracak …

Devamını oku

Basından… Seçim hileleri üzerine…

Hangi sonuç?   (Çiğdem Toker – Cumhuriyet 2 Kasım 2015) (…) Bütün seçimleri; akla ilk gelen ihtimallerle değerlendirmenin ötesine geçerek, gerçeğe yakın bir yorumla analiz etmenin, “olmazsa olmaz” tek bir önkoşulu var: Seçim sonuçlarının güvenilir olması. Oy sayımından, tutanağa aktarıma, seçmen sayısındaki artış-azalıştan, devletin resmi ajansının çalışma yöntemlerine kadar seçim güvenliğinin hukuksal boyutuna dair hiçbir aşamasının tam dürüstlüğünden emin olamadığımız …

Devamını oku