Başyazı

Sefalet ekenler öfke biçerler!

Büyük Fransız Devrimi’nin arifesinde Kraliçe Maria-Antionette, “ekmek istiyoruz” diye yollara dökülen halk için, “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” demişti. Tarihe bu sözleriyle geçti. Ve yoksulluk hakkında ne zaman çarpık ve halkı aşağılayıcı bir söz edilse, ilk akla gelen isim oldu. Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da, artan yoksullukla ilgili yaptığı bir konuşmada “porsiyonları küçültün” diye buyurmuş! Bir de “tok karnına alışverişe çıkılmamalı”, …

Devamını oku

Yıkalım mafya-sermaye düzenini; KURALIM EMEĞİN İKTİDARINI!

Tüm engellere rağmen dünyada ve ülkemizde 1 Mayıs büyük bir kararlılıkla kutlandı. Pandemiyi fırsata çeviren egemen sınıflar, emperyalist-kapitalist ülkeler dahil her yerde işçi ve emekçiler üzerindeki sömürü ve baskıyı arttırdılar. Daha kötüsü, yalnızlık ve çaresizlik duygusunu yaydılar. Her tür hastalığın, salgının müsebbibi kendileri olduğu halde, yükü emekçi halkın sırtına bindirdiler. Salgından en çok ölenler yoksullar oldu. Yaşayanlar ise, hastalık-açlık-işsizlik kıskacında …

Devamını oku

İnsanlığın ve doğanın kurtuluşu için DÜNYA EMEĞİN OLMALI!

Pandemiyle birlikte emperyalist-kapitalist sistemin insanlığı ve doğayı nasıl katlettiği ve dünyayı nasıl yaşanmaz bir hale getirdiği daha net biçimde görüldü. Bir yılı aşkın süredir devam eden koronavirüs salgınında ölenlerin sayısı 3 milyona yaklaştı. Bu sayının daha da artacağı kesin. Kesin, çünkü aşılama son derece yavaş ve dengesiz gidiyor. Bir yandan emperyalist ülkelerle bağımlı ülkeler arasında aşılama oranlarında büyük bir fark …

Devamını oku

Yolu yok kurtuluşun İSYANI SEÇMEDİKÇE!…

Türkiye’de korona vakasının resmen kabulü üzerinden bir yıl geçti. Bu bir yıl içinde varolan eşitsizlikler daha da arttı, ekonomik kriz derinleşti, işsizlik ve açlık kitleselleşti, hak gaspları normalleşti, sosyal hayat diye bir şey kalmadı, yabancılaşma ve bireycilik arttı; kısacası her açıdan geriye gidildi ve halen bu sürecin içindeyiz. Üstelik daha ne kadar süreceği belirsiz… Pandemi tüm dünyada benzer sorunlar yarattı, …

Devamını oku

Baskılara, işkencelere, gözaltılara karşı BAŞLAR YUKARI!

Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektöre karşı direnişe geçen öğrencilere, bir polis şefinin “aşağıya bak” diye bağırması, egemenlerin binlerce yıllık korkularının bir kez daha dile gelişiydi. Sömürünün başladığı ilk dönemlerden beri, sömürülen-ezilen kesimlere boyuneğdirmek için uğraştılar. Onları en çok başeğmeyen, onurlu ve dik duran insanlar korkuttu. Diğerlerine örnek olması ve kitlesel bir başkaldırının fitili ateşlemesi, sonlarını getirebilirdi çünkü. Ama korkularının ecellerine faydası …

Devamını oku

Bu çürümüş düzeni yıkmak için; Ya bir yol bulacağız ya bir yol açacağız!

İşçi ve emekçiler açısından son derece sıkıntılı ve zorlu geçen bir yılı geride bırakıyoruz. Bir yandan dünyanın pek çok yerinde emperyalist-gerici savaşlar sürüyor; diğer yanda ekonomik kriz ve onun yarattığı ağır sonuçlar devam ediyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, bunların üzerine adeta tüy dikti. Geçen yılın Aralık ayında Çin’de tespit edilen salgın, kısa sürede tüm dünyaya yayıldı ve …

Devamını oku

Dünyada ülkede SİSTEM ÇATIRDIYOR!

Son günlerde hem dünyada hem ülkemizde olağanüstü gelişmeler yaşanıyor. Her zamankinden çok farklı yaşanan ABD seçimlerinden, Damat’ın istifasıyla sarsılan Erdoğan yönetimine kadar birçok olay, arka arkaya patlıyor. Ve her biri, sistemin aslında ne denli çürük olduğunu ortaya koyuyor. ABD seçimleri mesela. Günlerce başkanı belirleyemediler. Oyların çalındığı-seçim hilelerinin yapıldığı iddiaları, seçim sonuçlarının tanınmayacağı ilanı, Trump’ın başkanlığı devretmeyeceği  endişesi, hatta Genelkurmay’ın müdahale …

Devamını oku

Emperyalist savaşa, faşist saldırganlığa karşı SINIF SAVAŞINI YÜKSELTELİM!

Egemen sınıflar iktidarlarını korumak ve karlarını arttırmak için içerde-dışarda savaşı körüklüyorlar. Onların temsilcileri de savaşa meşru zemin yaratmak ve kitle desteği sağlamak için ellerinden geleni yapıyor. Bunun son örneğini Azerbaycan-Ermenistan arasında çıkan savaşta görüyoruz. ‘90’lı yıllardan itibaren iki ülke arasında sorun olan “Dağlık Karabağ” bölgesi, şimdiki savaşın da nedeni. Azeri tarafı bunu “işgale karşı savaş” olarak tanımlarken, Ermeni tarafı da …

Devamını oku

Saldırıların dozu artıyor; FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA

Erdoğan yönetimi ekonomik-siyasi kriz içinde debelendikçe ve kitle tabanını yitirdikçe, saldırıların dozunu arttırıyor. Bunun da koçbaşı olma görevini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu üstleniyor. Soylu’nun zaten kabarık bir sicili var. Başta devrimciler olmak üzere tüm muhalif güçlere en çirkin sözlerle saldıran, adeta bir mahalle kabadayısı gibi davranan bir bakan. Koronavirüs salgının ilk aylarında gece yarısı sokağa çıkma yasağı ilan ederek halkın …

Devamını oku

Her kesim saldırı altında; YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ!

Koronavirüs salgınıyla birlikte hem ekonomik kriz derinleşti, hem de saldırıların dozu arttı. İşsizlik yüzde 40’lara dayanmış durumda. Çalışabilir nüfusun neredeyse yarısı işsiz. Esnaf siftah yapamaz halde, çoğu kapanmak zorunda kaldı. Üstelik gıda başta olmak üzere hemen her ürünün fiyatı iki kat arttı. Açlık çok ciddi ve somut bir tehlike olarak karşımızda duruyor. Halk her gün bu gerçeklerle yaşarken, devletin resmi …

Devamını oku