Etiket arşivi

Örgütsüzlüğe övgü

Burjuvazi “Gezi eylemleri” boyunca, kitlelerin bu kadar boyutlu bir öfkeyle sokağa dökülmüş olmasından, ortaya çıkan militan mücadele hattından büyük bir korku yaşadı. Ancak bu korkuyu derinleştiren etken, oluşan zemin üzerinden örgütlerin güç kazanması, kitlelerdeki kendiliğinden örgütsüz duruşun, örgütlü bir mücadeleye dönüşmesi riskiydi. Bu nedenle, burjuva ideolojik mücadelenin en büyük bombardımanı, örgütsüzlüğün övülmesi, örgütsüzlüğün teşvik edilmesi üzerine yoğunlaştırıldı. Çok çeşitli yöntemlerle, …

Devamını oku

Direnişin temel özellikleri

Türkiye tarihinin en büyük halk hareketini yaşadık. Etkileri halen devam eden çok önemli günlerin içindeyiz. Bu günlere dair çok şey yazılıp konuşulacaktır. Daha şimdiden önemli bir külliyat oluştuğunu söyleyebiliriz. Direnişin siyasal analizinden sınıfsal yapısına, sosyolojisine, psikolojisine kadar, incelenmesi gereken pek çok yönü bulunmaktadır gerçekten de. Fakat henüz tamamlanmamış bir süreçten sözediyoruz. Halen sıcaklığını koruyan ve her an yeniden alevlenecek bir …

Devamını oku

YAŞASIN ŞANLI TAKSİM DİRENİŞİMİZ!

Taksim özel sayı 2 İşçiler, emekçiler, gençler!   Taksim direnişimiz, ilk zaferini polis kuşatması altındaki Taksim Meydanı’nı zaptederek kazandı. Ardından Meydan, kolektif dayanışmanın, paylaşmanın, eşitliğin bir simgesi olarak çekim merkezi haline geldi. Ve Türkiye’nin diğer şehirlerine de örnek oldu, benzer şekilde parklara çadırlar kuruldu. Meydan, günlerdir direnişçilerin elinde. Polissiz, askersiz, bürokratsız, ama giderek gelişen bir iç örgütlülüğe sahip, adeta küçük …

Devamını oku

Ulusal ve sosyal kurtuluş için TEK YOL DEVRİM

İmralı ile BDP heyetinin görüşme tutanaklarının Milliyet gazetesinde yayınlanması, hem görüşmenin içeriği üzerinden tartışmaları alevlendirdi, hem de tutanakların nasıl ele geçirildiği hakkında spekülasyonları arttırdı. Özellikle Erdoğan’ın tutanakların yayınlanmasına gösterdiği tepki üzerine, “gazeteciliğin misyonu” öne geçti. Erdoğan açıkça, kendilerinin onayından geçmeyen haberlerin yayınlanmamasını istiyordu. “Batsın böyle gazetecilik” diyerek de, tıpkı kendinden önceki yöneticiler gibi “Mehmetçik gazeteci” istediğini duyuruyordu. “Basın özgürlüğü”ymüş, kitlelerin …

Devamını oku

Geçmişteki geleceğimiz KOMÜN

“Komün savaşçılarının anısı, sadece Fransa işçisi için değil, tüm dünya proletaryası için kutludur. Çünkü Komün yerel ve sıkısıkıya ulusal bir amaç için değil, emekçi insanlığın, bütün aşağılanmışların, bütün küçük düşürülmüşlerin kurtuluşu için savaştı. Toplumsal devrimin öncü savaşçısı olan Komün, proletaryanın acı çektiği ve savaştığı her yerde sevgiler kazandı. Yaşam ve ölüm tablosu, dünya başkentini eline geçiren, iki aydan çok elinde …

Devamını oku

Köklerimiz toprakta TARİHTEN GELİYORUZ!

Tarih bilimi, egemen sınıflarla ezilen-sömürülen sınıfların arasında süregelen mücadelenin önemli bir parçası olmuştur. Egemenler, ya tarihi yok saymış, ya da tarihsel olayları birbirinin tekrarı, “döngüsel bir hareket” olarak açıklayıp, kitlelerin bilincini çarpıtmıştır. Elbette bunu bilinçli bir şekilde, bir amaç doğrultusunda yapmışlardır. Aksi halde tarihi nesnel olarak kavrayan, ondan ders çıkaran kitleler, varolan düzeni sorgulayacak, ona karşı mücadeleye girişeceklerdir. Bunu çok …

Devamını oku

Gün, boş umutlara kapılma günü değil, Gün mücadele günüdür

Patriot füzeleri, Maraş ve Adana’dan sonra Antep’e de yerleştirildi. Ve patriotlarla birlikte, Başbakan Erdoğan’ın “NATO’nun toprakları” ilan ettiği Türkiye’ye, NATO’nun 1200 askeri daha geldi. Varolan ABD ve NATO askerlerine-silahlarına yenileri eklenerek, ülke tam anlamıyla emperyalistlerin savaş alanına çevrildi. Türkiye, başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’da emperyalist savaşın merkezi üssü haline gelmiş durumda. Ülke bütçesinin ağırlıklı bir bölümü silahlanmaya ayrılıyor. Sözde bilim …

Devamını oku

“Devrimin kırlangıçları”na Yeni kavga yılına MERHABA!

Kırlangıçlar, baharın geldiğini müjdeleyen kuşlardır. Onların gökyüzünde görünmesi, soğuk kış günlerinin artık sona erdiğinin, sıcak günlerin başladığının işaretidir. Gençlik de “devrimin kırlangıcı”dır. Ağır sömürü ve zorbalık koşullarına ilk başkaldırandır onlar. Baskıcı rejimlere ilk kafa tutan, harekete geçendir. Ve onlar harekete geçti mi, toplumun üzerine karabasan gibi çöken o kasvetli hava dağılacak, güneş kendini gösterecek ve masmavi bir gökyüzü ortaya çıkacak …

Devamını oku

Yeni yıla girerken…

  Elimize posta kanalıyla ulaşan TİKB(B) Merkez Yayın Organı “İhtilalci Komünist”in Kasım-Aralık 2012 tarihli sayısının başyazısını güncel öneminden dolayı kısaltarak yayınlıyoruz. Ara başlıklar tarafımızdan konulmuştur.     Bir yılı daha geride bırakıp yeni yıla girerken, dünyada ve ülkemizde yaşanan belli başlı olayları hatırlamak, oradan yeni yıla dair öngörülerde bulunmak ve görevlerimizi saptamak; önümüzdeki döneme daha hazırlıklı girmek açısından, yapılması gereken/yapılmasında …

Devamını oku

Paylaşılmış topraklar yeniden paylaşılırken… Kriz, Savaş ve DEĞİŞEN DENGELER

  2001 yılında ABD’de gerçekleştirilen 11 Eylül saldırılarının ardından, emperyalistler arasında yeni bir “paylaşılmış toprakların yeniden paylaşılması” mücadelesi, başka bir deyişle, “imparatorluk” tahtına kimin oturacağına ilişkin bir hegemonya mücadelesi başlamıştır. Dünya tarihinde iki defa yaşanmış olan büyük paylaşım savaşlarının üçüncüsü, bu süreçle birlikte şekillenmiştir. Emperyalist paylaşım savaşları, biraz şekilci bir yaklaşımla, pek çok ülkenin fiili savaş durumunda olması olarak algılanmaktadır. …

Devamını oku