Etiket arşivi

Sefalet ekenler öfke biçerler!

Büyük Fransız Devrimi’nin arifesinde Kraliçe Maria-Antionette, “ekmek istiyoruz” diye yollara dökülen halk için, “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” demişti. Tarihe bu sözleriyle geçti. Ve yoksulluk hakkında ne zaman çarpık ve halkı aşağılayıcı bir söz edilse, ilk akla gelen isim oldu. Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da, artan yoksullukla ilgili yaptığı bir konuşmada “porsiyonları küçültün” diye buyurmuş! Bir de “tok karnına alışverişe çıkılmamalı”, …

Devamını oku

UKKTH, BM’nin tanıdığı bir hak mıdır? Kürtler bu hakkı kullanmış mıdır?

Güney Kürdistan’da “bağımsızlık referandumu” kararı açıklandığı andan itibaren “self determinasyon” ya da  Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı (UKKTH) bir kez daha gündeme geldi ve tartışıldı. Bu hakkın Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen bir hak olduğu yine söylenegeldi. Bu ne kadar doğrudur? Bunu öğrenmek için, bu hakkın BM tarafından ne zaman ve nasıl tanındığına;  ikinci olarak da kağıt üzerine geçirilen maddenin …

Devamını oku

EKİM DEVRİMİ Kurtuluşun yolunu gösteriyor

lenin-kizil-meydanda

Yeni takvimle 7 Kasım’da dünyanın ilk sosyalist devrimi olan 1917 Ekim Devrimi gerçekleşti. Tam da birinci emperyalist savaşın sürdüğü günlerde gerçekleşen bu devrim, işçi ve emekçilere, ezilen halklara büyük bir esin kaynağı oldu. Ve arkasından peşi sıra devrimler, ulusal kurtuluş savaşları patlak verdi. Son yıllarda Ekim Devrimi’ni dünyanın emperyalistler tarafından yeniden paylaşıldığı bir savaşın içinde kutluyoruz. Bugünkü savaş da diğerleri …

Devamını oku

Ordu-siyaset ilişkisi

pdd-arka-logo

Ordu ve siyaset ilişkisi, her dönem tartışma konusudur. Ordunun siyasetdışı ya da siyasetüstü kalması gerektiği üzerine bolca laflar edilir. Oysa hiçbir dönem ordu, siyaset dışında kalmamıştır, kalamaz da. 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana ordunun siyasallaşması bir kez daha gündeme geldi ve hararetli tartışmalara neden oldu. AKP hükümeti, 15 Temmuz’u bir fırsata çevirme dürtüsüyle, orduyu da kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye …

Devamını oku

Proleter kadın hareketi ve talepleri

1857 yılında, ABD’nin NewYork kentinde 40 bin dokuma işçisinin başlattığı grevde, çoğu kadın 129 işçinin yanarak ölmesi, proleter kadın hareketinin ilk önemli çıkışıdır. Ve sonrasında bu tarih, 1910 yılında Kopenhag’ta toplanan Sosyalist Kadınların İkinci Konferansı’nda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak resmileşecektir. Engels’in 1884’te yazdığı “Ailenin Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni” adlı kitap, kadın sömürüsüne ve bunun sınıflı toplumlarla …

Devamını oku

Geçmişteki geleceğimiz KOMÜN

komun1

Fran­sa top­ra­ğı dev­ri­min top­ra­ğı­dır. 1789 Bü­yük Fran­sız Dev­ri­mi, 1830 Şu­bat, 1848 ve Ha­zi­ran, 1848 ayak­lan­ma­la­rı, ni­ce kah­ra­man­lık des­ta­nı­na sah­ne ol­muş­tur. Fran­sız hal­kı, ya­rat­tı­ğı de­ğer­ler­le ge­le­ce­ğe sa­de­ce mi­li­tan­lı­ğı ta­şı­mak­la kal­ma­mış, ay­nı za­man­da Mark­sist dü­şün­ce­nin ge­li­şi­min­de pay sa­hi­bi ol­muş­tur. Marks’ın ta­ri­hin ilk ko­mü­nis­ti ola­rak ni­te­le­di­ği, 1789 Fran­sız Dev­ri­mi’nin ön­der­le­rin­den olan Ba­be­uf, yi­ne Fran­sa top­rak­la­rın­da ye­tiş­miş­tir. ış­te Pa­ris Ko­mü­nü bu dev­rim­ci ge­le­nek­le­ri ta­şı­yan …

Devamını oku